2 Temmuz 2013 Salı

Aslında yalnız değilsin!

              Rize Pazar'dan kargo ile gelen pollerimi alıp hazırlandım. (Fatoşcum çok teşekkür ediyorum ilgilendiğin ve bu işi çözdüğün için). Çamlıhemşin yoluna düştüm artık. Çamlıhemşin'de yüklerin bir bölümünü dayımın evine bıraktım. Sonra Ayder Yaylası'na 17 km rampaya sardım yolu bilenler anlıyorlardır beni ama yol asfalt olduğu için pek sıkıntı olmadı oraya çıkmam. Sonra çadırı oradaki düzlüğe attım.
             Orada geceyi dayımla sohbet ederek geçirdim ve daha önce hiç bu kadar derin konuştuğumuzu hatırlamıyorum. Sanırım büyümüşüm dayım benmle böyle konuştuğuna göre :d
             Ertesi sabah ilk kez yalnız yolculuğun sıkıntısını yaşadım çünkü yaylalara çıkmak için arkadaş arıyordum resmen. Ne yapayım? Çıkıp geri döneyim o zaman dedim. Yanıma yiyeceklerimi aldım. Hazırlanırken bakın macera nasıl başladı :D Motosikletli bir gezgin Turgay Abi -Bartın'da öğretmen- Doğu Karadeniz turuna çıkmış tek başına.Tanışıp kısa bir sohbetten sonra haydi beraber çıkalım yaylaya dedi. Nereye? Ayder'den 15 km yukarıda Kavrun Yaylası'na. Her çeşmede her yol ayrımında beni bekleye bekleye çıkıyoruz yukarı. Sonra bakın ne oldu: bir motosikletli daha... Bu abim de Kars'ta yüzbaşı, Alican Abi. Ne hikmetse o da tek başına yolda. Aşağı Kavrun'da tanıştık, aramıza katıldı :d Kavrun'a vardık varmasına ama illa göllere çıkalım diyorlar. Yarın yağmur var bugün çıkmamız lazım diye konusuyorlar. Abi ben motorlu bir taşıt değilm. Kavrun Yaylasını bilenler yolun ne kadar zorlu olduğunu bilirler. Bir yemek yiyeyim kendime geleyim dedim. Öyle dediler böyle dediler acele ile göllere doğru yola çıktık. Asıl olay şimdi başlıyor: ben o yorgunluğun üzerine çıkmaya başladım. Turgay Abi 45 yaşında sigara içen biri. Arkasındaki dağcı çantasıyla 20 metrede bir duruyor, soluklanıyor. Dedim bu iş böyle olmayacak; ver abi yükleri değişelim. Aksi halde yukarıya çıkamayacağız. Kaldı ki çıkmaya niyetlendiysek benim oraya çıkmam lazım arkadaş! öyle de bir inadım var. Öyle böyle 3 saate yakın bir yürüyüşün ardından 3000 metrede kampı attık. Her şey güzel şahane ama dedim ya acele ile çıktım diye. Benim tulum Kavrun'da kaldı. Haydi al başına belayı. Cep sopası ve Alican Abi' nin yağmurluğu ile geceyi geçireceğiz; yapacak bir şey yok. Sabaha kadar bildiğiniz dondum. Hiç uyuyamadım. Sabaha karşı Alican Abi tulumunu verdi "biraz da ben üşüyeyim panpa" dedi. O soğukta gülmekten öldürdü beni  :d
         Soldaki Turgay Abi; sağdaki panpam (asker olduğuna bakmayın inanılmaz biri kendisi) Abi gazozdan selamlar :d
                      Burası da kampı attığımız nokta. Buzul Gölü'nün yakını 3000 metre Kaçkar Zirvesi'nin altı.
                   
               Sabah toplandık ve 100 metre ötedeki 2 buzul gölünü daha görmeye gittik manzara gerçekten muhteşemdi. Gidilmesi gereken yerler listesine eklenmesi gereken bir yer.
                                                                 İşte o noktadan buzul gölü
               Durun durun! Hemen sıkılmayın, daha bitmedi. O gün oradan inip Zilkale'ye gideceğiz. Sanki ben motorlu taşıt kullanıyorum hehe:D 40 km yakın inişten sonra 13km tırmanış... Kaldı ki yolların kötülüğü beni inanılmaz yordu ama ne olduysa indik Çamlıhemşin'e. Bakın siz şu tesadüfe; bir bisikletli tek başına Fındıklı'dan yola çıkmış Zilkale'ye gidiyor hehe. Artık olduk 4 kişi. Hem de bu sefer yalnız da değilim. Motorsuz bir taşıt var benimle hareket eden :D
                     Dinçer, Atılım Üniversitesi'nde doktora öğrencisi. Hem Atılım hem bisiklet ee bana birini çağrıştırıyor derken Gürkan Abi'nin lafı geçmeden olmadı tabi :D
                     Hiç bir yere gitmeyin bu kadarla da kalmadı. Tüm bunların üzerine çadırı  Zilkale'yi geçtikten 3 km sonra dereye yakın bir yerde kurduk. Akşam yağmur bastırdı ve sel korkusuyla beraber nöbetteydik. Küçük bile olsa erenin taşması gibi bir ihtimal vardı. Kaldı ki burası ülkemizin en çok yağış alan ve en çok sel olaylarının görüldüğü nokta. Bir süre çadırda nöbette bekledikten sonra çadırları o yağmurda biraz daha yukarıya taşıdık ve sonra ben uyudum. Önceki gün donan bi taraflarım ve uykusuzluğun üzerine sıcacık tulumumu bulmuşum; hemen yattım. 2 güne bunları ve nicelerini sığdırdım. Mükemmel insanlarla tanışıp mükemmel manzaralar gördüm ve bunu bisikletimle tek başıma yola çıkarak yaptım; yapmaya devam ediyorum. İsteyince gerçekten oluyormuş. Dil ve anlatım için beni bağışlayın ama yakında bunu da çözmüş olacağım :d
Saygılar,sevgiler...

7 yorum:

  1. Dostum harika bir macera olmuş seni ve denk geldiğin yol arkadaşlarını (kıskanıyor) tebrik ediyorum.

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkür ediyorum umarım nicelerini siz yaşarsınız :D

    YanıtlaSil
  3. Kıskandığımı itiraf ediyorum :)

    YanıtlaSil
  4. Her ne kadar turu tek başına planladıysan da yolun büyük çoğunluğunu tek gitmezsin.

    YanıtlaSil
  5. Güzel tesadüfler, harikabir doğa. Keyfiniz daim olsun.

    YanıtlaSil
  6. Tekrar gittim o muhteşem yerlere okudukça.. Tebrikler!!

    YanıtlaSil