27 Haziran 2013 Perşembe

AKSİLİKTEN DOĞAN HIZ

                     Çadırımın polününü kaybetmemden sonra durum ortaydı ve bir daha öyle bir yer bulabilir miyim?Çadır kurulur mu derken yola hızlıca devam etme kararı aldım.Tirebolu ya gelmeden kampı attığım yılgın plajından yola çıktım 90km rüzgarla  mücadelem başladı :S ilk gün çok rahat 100km geldikten sonra sıkıntı yaşamamıştım ancak bu rüzgar beni hiç yorulmadığım kadar yordu.
                   Trabzona akşam üstü vardım Ali abimin aracılığıyla 2 üniversiteli öğrencinin arkadaşın evinde kaldım.İlhan ve Özkan kendileri KTÜ'de makine mühendisliği okuyor.Trabzon ve Rize gibi illerin genel çevre problemi HES lerdir.Ben Trabzonu transit geçtim ancak geçerken bu arkadaşlarımla sohbet etme imkanı bulduk.Trabzonda öğrencilerin en çok uğradıkları yerlerde oturup konuştuk.Kendileri bu kurulan HES lerde çalışıyor soruyorum diyorum ki bu durumun karşısındasınız ancak onların adı altında çalışıyorsunuz nedir bu ikilem?Sonuç belli maddi olanaklar diyorlar.Ama samimi bilgilerde verdiler bu HES lerin öyle düşünülen gibi çok enerji karşılaması söz konusu değil evet belli bir enerji elde ediliyor ancak asıl olayın suyun kullanım hakkını 50yıllığına satın almaları varın siz hesap edin arkadaşlar neler yapabileceklerini.Onuda geçtim bir dere yatağına birden fazla bu santralleri kuruyorlarmiş zaten darbe alan dere yatakları,etrafındaki canlılar içindeki canlılar ölüyor.Üst üste yapılanlar barajlar tamamen yatağı öldürüyor :S Sadece oranın yerli insanları ses çıkarıyor ee bu sesde yeterli olmuyor yine devam birilerini zengin edebilmek için yapılan şeyler bunlar.
               Bu sohbetlerin ardından bir hayli üzüldüm çünkü bu barajların yapımı sırasında inanılmaz bir şekilde doğa tahrip ediliyor ilerleyen zamanlarda fotograflama fırsatım olacak ancak bu beklenmedık olay beni Trabzon da Sürmela Manastırı ve Uzungölü gezme fırsatını kaçırttı.Sağlık olsun önümüzde daha çok yer var gezilecek görülecek.
               Bu önemli bilgilerden sonra ertesi gün Rize pedallardım bugün rüzgar o kadar şiddetli değildi ve şunuda eklmeliyim rüzgar hiç ama hiç arkamdan esmedi.Rizeye vardığımda ayaklarımda ağrılar vardı kuzenim karşıladı beni merkezde sonrasında artık evin yolunu tuttuk Pazar a doğru hehe artık  özlem giderecektik.Öylede oldu ve bakın köye çıktığım zaman doğanın beni nasıl karşıladığına bakın
                            Evimin hemen kapısından çekilen bir fotograf işte ben buna aşığım
Bir süre buralarda pedallayacağım yaylalara çıkıp gezineceğim.Sanırım yazılarında bir ara bulacağı anlamına geliyor bu neyse güzel anılarla geri döneceğimden eminim.Son olarak 90 yaşındaki anneannem kapıya bisikletle gelince yüreğine iniyordu bana böyle sarılışını daha önce görmemiştim.Kendisini tanısanız film gibi kadındır benden dinçtir tanıyanlar bilir heheh neysem bu süre zarfında sizlerde sağlıkla kalın bu oksijen bolluğundan biraz göndermek isterdim o yoğun gazdan bunalmış olmalısınız birazcık kuvvet verir.
Saygılar,sevgiler

23 Haziran 2013 Pazar

Kim Dedi Sana Herşey Günlük Gülistanlık Olacak Diye!

                  Yanos kilisesinden sabahın ilk ışıklarında yola koyuldum.Ordu merkezde liseden bir arkadaşım buluşma sözü vermişti ancak kendisini o kadar aramama rağmen telefonlar açılmadı :D Neyse önemli bir detay değil merkezde Ordu Hayat gazetesinden Çoşkun Özbuçak ile görüştüm.Kendisiyle küçük sohbetimizin ardından kısa bir röportaj verdim ne yapıyorum nereden başladım nereye gidiyorum.
                 Sonra Giresun yoluna çıktım ancak ordu bitirken havaalanı yapımı için bir dağı indirdiklerini gördüm denizi doldurup böyle bir şeye girmişler.yanımdan geçen kamyonlarda inanılmaz büyüklükte kaya parçaları ve eminim fazlasıyla yüklenmişler sınırladıkları ağırlıktan daha fazla olduğuna adım kadar eminim.Seneler önce aynı olaydan ötürü başımıza bir kaza gelmişti 2.5 tonluk bir kaya aabimin kullandığı araçın üstüne düştü hala davası sürerken insanlar akıllanmamış bu konuda yaptırımları olacak birileri varsa mutlaka benimle bir iletişime geçsin.
                 Yoluma devam ederken bir deniz keyfi yapayım dedim girdiğim zaman anladım ki buranın en güzel sahillerinden birine gelmişim.Küçük bir plaj Piraziz de Eğrice plajı sahibide valilikten ödül alan gönüllü bir çevreci abimiz konuştum günlük çadır kurmaya izin verecek.o sahilden görüntü ve işletmecisi
                 Kumu karadenizde ender rastlanır cinsten incecik mutlaka uğranmalı buraya :D

                                                Aha buda işletmecisi Yaşar abi
Birazcık yüzdükten sonra orada oturan bir aile tanışmak istedi bir sandalye çekip oturdum yanlarına birazcık sohbete değindik aralarından bir aile Almanya da yaşıyormuş  Türkiyenin gündemi konuşmadan yapamadık güzel bir sohbetti kendilerine teşekkür ediyorum.Malesef fotograflarını çekemedim.Sonrasında Giresun Gülyalı da yaşayan bir akrabamın evine geldim Gökben abla.
                  Bunca senedir karadenize memleketime giderim ama Giresun da üzerinde canlı olan ağaç olan bir adanın olduğunu ne duydum ne gördüm taki geçtiğimiz güne kadar.Meğersem ada karadenizde üzerinde canlı bulunan tek adaymış bunu Samsun decathlon da çalışan bir arkadaşım söylemişti ve bende gidip gezdim
                                        Giresun kalesinden adanın görünüşü
             Buda ali kaptan sahicisi ama adanın tarihiyle lgili bilgi veren abim ada aynı zamanda kuş cennetiymiş
Adanın tarihçesi hakkında bilgi vermiyorum prensip meselesi yine sizlerin araştırmasına bırakıyorum.:D
O kadar gezip fotograf çektikten sonra karnımız açıktı doğrusu ali kaptandan adres  aldık.Giresun merkezde bir balıkçı Emre Balıkçılık gidip balık yedik işte sofra
                Lezzet konusunda hepinizin ağzına layık ancak tuzlu (Gökben abla balık ve geriye kalan herşey için teşekkür ediyorum.Çadırımın pollerinden bir tanesi çatlamıştı yasonda kampta Giresunda Gökben ablamda kalınca gün içerisinde yaptırayım dedim sanayideki brandacıya gidip yaptırdım oh herşey güzel keyfim yerinde dolmuşa atlayıp eve dönüyoruz araçtann ineli 1 dk geçmedi polleri araçta unuttuğum gerçeğiyle yüzyüzeyim :s Napacam edecem bir sonraki araça binip bulancağa gittim araçlar arasında telsiz var anosta geçtirdim bulancaktaki araçlara baktım yok eve geri döndüm.Sabah tekrar binip bulancak durağına gittim yok yola devam etmek gerekıyordu oyalanamam artık ne oldu devam ettim çadırın tek polü yok ama pedallamaya devam :D
              Giresundan Nihat beyin tavsiyesi  ile Tireboluya gitmeden solda bir plaj var adı yılgın plajı.oraya doğru pedallarken ilginç karşıma Almanyalı bir gezgin çıktı adı nomen gibi bişeydi :D Olmayan ingilizcemle konustum sözlük çıkardı el işaretleri anlaştık.İstanbuldan geliyormuş tüm karadenizi çıkıp Gürcistan üzerinden devam edecekmiş.Ancak benim gibi bisiklet yüklü değil kendisi otellerde kalarak devam ediyormuş
             Günlük 150km çevirerek bu ülkeyi ne kadar tanıyabilir buyurun siz karar verin hehe
Neyse kendisi beni espiyeye varmadan geçti bende o bahsedilen yılgın plajına gelip tek pollü çadırımla elimden geldiğince kurdum nasıl oldu bakın :d
                                İçine eşyalarımı koyup kendime yatacak yer ayırabildim :D
Sonra Mustafa abiden elektrik istedim internette varsa şahane olur dedim :D Kendisinin plajın karşısında oteli var arada sadece yol var üçlü prizi çekti benide buraya oturturdu buradan otelın internet çeker hehe :D
Önümüzdeki günlerde ankunidag Rizeye geliyormuş kaçkarlara onlara yetişmem lazım :D
Saygılar sevgiler

20 Haziran 2013 Perşembe

Atakumdan -Yason kilisesine

                Sabah 9 gibi çıktım Atakum dan Samsun merkezdeki Decathlon a uğramak için hani demiştim ya bir önceki yazımda bakım yaptıracağım diye hehe :D buyurun yılmaz usta :D
                                   Yılmaz usta ellerine sağlık :D
          Yola çıkayım artık ya Ünye doğru yola koyuldum etrafta ne var ne yok baka baka.tekkekoydeki nükleer santral başlıca bir sorun ama insanlar ses çıkarmıyor orduda da benzer problemler var ünyedeki termik santral adamlar yasalara uygun şekilde yapıştırmıslar yakında faal olacak orası malasef yada yasaları kendılerıne gore mı duzenlediler demeliyim bilemedim şimdik.Ünye yolunda keyifli bir şekilde giderken bir anda moralim bozuldu neden mi bir kamplumbağanın üzerinden araç geçmiş yapabildiğim tel şey onu alıp yolun kenraındaki çimliğe bırakmak oldu :S(buradaki kaplumbağa resmi tepkilerden dolayı kaldırılmıştır )
100km olmuştu ünyeye vardığımda sonrasında Ordu üniversitesi öğretim üyesi Özgür Narin ile tanıştım.Kısaca ne yaptığımdan bahsettim kendiside bana yemek ısmarladı buradan teşekkürlerimi sunuyorum hocama.Ünyede kampı attım o akşam özel bir plaja ama para ödemedim iki tatlı söz tabi geç buraya kurabilirsin çadırı oldu.
             Ertesi gün ünyeden dönmeye başladı pedal Fatsa da karnım açıktı bir parka geçip makarnamı yapayım dedim yolda bir bisikletliye park sordum tarif etti sonra parka geçtim ocakğı çıkardım 5bisikletli genç arkadaş yanıma geldi meğersem o sorduğum kişi çarşamba bisikletcisiymiş hehe :D  Aralarından 3 kişi benimle bir dedeoğulu restaraunta kadar pedalladı işte o 3 genç arkadaşım
                     Gençler bana eşlik ettiğiniz için sizlere çok teşekkür ediyorum(ancum bak yanlız değilim)
Gelelim dedeoğlu restaraunta  alper orada tanıştım muhabbet orada başladı.Kendisi boğaz içinde öğrenci yaz aylarında evine döndüğünde oryı işletiyor ve söz verdi arkadaşlar bisikletli arkadaşlar gelip burada ücretsiz kamp atabilir duşlarını kullanabilir :D ilgili insanlara duyrulur :Dyeri ise herkes uzunşaçlının yerini bilir nusret abi :D onun geçtikten sonraki ilk campıng alanı desem yerinde olur.işte alper

      Alper sözlerin artık burada haberin olsun birde oradan bir resim paylaşayım ben
                           Burada denize girebilir duş alabilir çadırınızı kurabilirsiniz arkadaşlar    
Alperin tavsiyesiyle ben çadırı Yanos kilisesini yanına kurdum ama burası sit alanı ilerleyen yazılarımda buradanda bahsedeceğim şimdilik söyleyeceklerim sadece çadırı attığım alandan bir fotograf sağlıkla kalın :D
sevgiler saygılar

18 Haziran 2013 Salı

Bisiklete Otostop Çeken Adam (SAMSUN)

            Eşyaları toplayıp yerleştirmek bir hayli gerdi beni. Neyi nereye koyacağımı hatırlamak; şunu aldın mı, bunu aldın mı gibi hitaplar birazcık sinir katsayımı artırdı açıkçası, ama sonunda o karışıklıktan çıktım.

                    Bu karışıklıktan kendimi nasıl çıkardım bilmiyorum ama sonunda  bu şekle geldi :D

         "Tolga kendini hazır hisset veya hissetme artık yola çıkma vaktin geldi" der beynimde bir ses ve gece otobüse yetişmek üzere AŞTİ'ye yola çıkılır.
           Sabah 7'de Samsun Otogarı'na indim. (Bisikletimi buraya ücretsiz getiren Kamil Koç otobüs firmasına teşekkürler.) Bisikleti toplayıp yükleri ayarladıktan sonra çıktım yola. Durak neresi peki? Atakum. Atakum'a doğru yol alırken Amazon Parkı dikkatimi çekti devasa heykelleri ve düzenlemesiyle. Dedim bir kahvaltı yapalım. Küçük bir tepe üstünde bir cafe... Saat 8 olmuş. Kahvaltı yapmak için o küçük tepeye çıkıp Amazon Cafe'ye ulaştım ancak o da ne, kapalı! Samsun'un merkez sayılabilecek bir yerinde saat 8 ve öyle bir cafe kapalı. Halbuki kahvaltı için çok güzel bir yer: etraf yeşil, bir tarafta da olabildiğince hırçın Karadeniz. Ancak bura geçer not alamadı benden.
            Atakum'a doğru girdim artık. O da ne! Biri otostop çekiyor, arkama bakıyorum hiç bir araç yok :D
Otostop çekmesine çekiyor ama bir yere gidecek gibi de durmuyor. Arkamda araç da yok; durdurdu beni :D
             2 gün boyunca Sami Abi'nin evinde konakladım. Bugün saat 6'da yapılan bir eylem vardı: "müdahaleleri prostesto". Oraya da katıldım.

            Ardından çok ilginç bir şekilde Can Abi ile karşılaştık. Ankara Üniversitesi eski dağcıları da iş için burada. Direnişe destek verirken hop karşılaştık.
             Can Abi her şey için teşekkür ediyorum; makarna çok güzeldi abi :D ama sohbet en güzeliydi.
Akabinde artık sivil itaatsizlik başladı. Selam olsun sana duran adam! Aslında bandırma vapurunda olacaktı bu olay ama olsun ilk adımda oldu; Mustafa Kemal Atatürk ün ilk adımını attığı yerde.
              Bitmedi Samsun Pab'dan Yılmaz ile internetten tanışmıştık. Yüz yüze tanışma fırsatını yeni yakaladık. Hemen bir sohbet... Neler yapıldığı, yapılacağı... Ardında iş arkadaşı ve müdürü Samsun  Decathlon'dan aramıza katıldı. Kendileri ile tanışmam çok iyi oldu yarın yola çıkarken de bir bakım yaptıracağım :D
            Hoş sohbetler ve çorba için hepinize ayrı ayrı çok teşekkür ediyorum. Kendinize iyi bakın, Dünya küçük; bir yerlerde karşılaşırız artık hehe :D
            Haydi artık Ünye bizi bekler, yarın sabah pedal döner.
            Sevgiler, saygılar...
           

12 Haziran 2013 Çarşamba

2.BOLKARLAR BİSİKLET ŞENLİĞİ

           8-11 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilen 2.bolkarlar bisiklet şenliği çok ilginç başladı.Aslında benim Mersin yolculuğum  bir gün öncesinden çok sıkıntılı bir biçimde gerçekleşti.Mersin villa otobüs firması bisikleti alacağını söyledi akabinde ayrıca bisikletin bagaj parası istediler tartışma çıktı vs ama sonuç olarak o para cebimden çıktı.Bunu neden yazıyorum çünkü bu konuda bir takım değişmelerin olması lazım sadece bir firma ile olacak bir iş değil çünkü o firma her yere araç göndermiyor.Bu konuda yapılabilecek her şeyin arkasında olduğumu bilmenizi isterim.
            Bu önemli bilgiden sonra etkinliğe geri dönelim.Bir gün önceden Mersin de olduğum için ve ülkemizde verilen haklı mücadelenin destekçisi olduğum için soluğu Pozcudaki Barış meydanında aldım direnişin nabzını orada ölçtüm.Hazırlıklı gelmiştim ancak müdahale olmadı hatta polis dahi görmedim.Ertesi gün Pozcudan Üniversiteye pedallayarak başladık.Kilometre sayacım bozulduğu için ne kadar pedalladığımı bilmiyorum.Üniversitede grupların buluşması ile yola koyulduk.Toros köyüne varıp kampımızı atacağımız düşünürken bakın ne oldu.


        İlk bakışta kar gibi gözükse de yağanın dolu olduğunu ve araçların gidemediğini söylemek isterim bu olay programda değişiklere neden oldu ve üniversiteye geri döndük.Akşam sunum vermeye çalıştım(topluluk karşısında heyecanlanıyorum söylemem gereken bir sürü seyi unuttum) zaten verdiğim sunumdada söylediğim gibi kendimi ona hazırlayamadım çünkü ben o sıralarda biber gazından nasıl az etkilenirim insanlara bu konuda nasıl bilgi veririm nasıl yardımcı olurum diye meydanlardaydım.Sunum sırasında Gürkan abinin ses kaydı ile şok olduk bizlerleydi.Kendisine tekrardan teşekkürlerimi sunuyorum.Ayrıca benim sunumun ardından Serkan Taşdelen de kendi sunumu verdi. Üniversitenin brandalı spor salonunda tulumlarımıza girip uyuduk.
       Ertesi gün arslan köye yapılan yolculuktan sonra kampı sonunda attık ancak oda nesi yağmur yine şiddetli bir şekilde kendisini gösterdi ama biz pedallamaya geldik arkadaş yağmurluklar çekildi keşife yukarı doğru yola koyunuldu.Sonrasında kamp alanına dönülünce bizim için açık tutulan lisenin altında pinpon oynamaya başladık birkaç arkadaşa ders verdim hehe :D (yenildiğimde oldu elbette :D )



         Ertesi gün hiçbir engel yoktu hava güzeldi ve yola koyulduk.Rotayı çıkaran arkadaşlara başarılı çalışmışlar böyle çalışmalara devam seneye tekrar ordayım.Fındık Pınarı köyüne atılan kampın ardından görüntü

                Fotoğrafın çekildiği kısımın sağ tarafında da bir bu kadar çadırın olduğunu söylemeliyim.

                       
                                        Kamp alanında başka bisikletler denenir.

              Akşamına sazlı küçük bir dinletiden sonra soğuk bir gecede kötü bir tulumla geçirdim.Kendi tulumumu üşüyen bir arkadaşa verdim(neden böyle bir şey yaptıysam hehe :D )
ardından son günün çok daha güzel olacağının haberi ile çıktık yola.Gerçekten de güzeldi.
   
                                          O görüntülerden bir kare

              Şenlik rotasının bitiminden sonra bisikletleri tıra yüklemek için durduğumuz alanda yapılan küçük bir ıslatma seremonisinden sonra üniversiteye geri dönüldü.Ee Mersin e gelinirde tantuni yenilmez şenlik bittikten grubun yarısı şehirde tantuni yemek için toplandı sonrasında da herkes buruktu bitmesin diyordu herkes.Hepsinin gözlerinde bunu görebiliyordum ancak son hep aynıdır malasef.
             Böyle güzel bir etkinliğe beni davet eden sayın hocam Nüzhet TÜRKER ve Mersin Üniversitesi Bisiklet topluluğuna çok teşekkür eder seneye aranızda tekrar yer almayı çok istediğimi de bildirmek isterim.
Hep söylediğim gibi orada olan şey insan kazanmaktı yeni arkadaşlıklar yeni hikayeler kazandım ve kazanımlarımla birlikte 17 haziran sabah saatlerinde pedalım Samsundan dönmeye başlayacayacak
Saygılar,Sevgiler